Saturday, June 05, 2010

Moda


Elindeki sopayı yüksekçe tutarak, köpeğinin zıplamasına neden olan adam, tuttu sopayı denize attı. Gözüyle sopayı takip eden köpek hiç düşünmeksizin kendini suya bıraktı. Bilindik köpek yüzüşüyle sopaya kadar yüzdü, sopayı dişleriyle tuttu, gerisin geri yüzemeye devam etti. Atladığı yerden kıyıya çıkamayacağını anlayınca biraz uzağa yüzdü de oradan kıyıya kolayca çıktı. Sopayı adamın eline bıraktı, sonra da yine bilindik köpek silkinişiyle üzerindeki sulardan kurtuldu.

Bu sırada ben sırtımı gövdesine verdiğim bir ağacın gölgesini başka bir köpekle paylaşmaktaydım. Hava günlük güleçlikti. Sağanak yağmur bekleyen hava durumu bültenlerine itibar etmemiş, dışarıdaki güneşe aldanmış, dışarı atmıştım kendimi. Ayaklarım beni Moda sahiline götürmüştü. Etraf oldukça kalabalıktı. Bu kalabalığın arasında sanırım gölgesinde uzanan köpekten olsa gerek bir ağaç altı boş duruyordu. Yavaşça oraya seyirttim. Geldiğimi gören köpek başını usulca kaldırdı, sonra sanki ben yokmuşum gibi pineklemesine devam etti.

Sağımda Moda İskelesi, solumda Kalamış Marinası, önümde Marmara Denizi, üstünde kendini rüzgara bırakmış yelkenler ve en nihayetinde uzaklarda Kınalıada ile enfes bir manzara beni bekliyordu. Burası İstanbul’un en sevdiğim köşelerinden biriydi. İnsana kendisini iyi hissettiren yerlerdendi.

Çantamdan geç tanıştığıma hayıflandığım karşıki adaların yazarı Sait Faik’in kitabını çıkardım. Bana öyle geliyordu ki, iyi insanlarla nedense hep geç tanışıyordum sanki. Sahile inmeden hemen önce büfeden aldığım şişelerin birini açtım. Buz gibiydi. Moda teras’tan hafiften müzik sesi duyuluyordu. Keyfim yerine gelmişti. Evden çıkarkenki ruh halimden eser yoktu.

Başka bir köpek daha altında bulunduğum ağacın gölgesine geldi. Bunu gören yanımdaki köpek hemen ayağa fırladı. Bir güzel hırladı. Hırladığı köpek hiç oralı olmadı, dönüp bir bakmadı bile. Kendisini palas pandıras çimin üzerine bıraktı. Bunu gören hırlayan köpek durdu, uzun uzun yatan köpeğe baktı. Ben de ayaktaki köpeğin boynunu şöyle bir sıvazladım, “sakin ol şampiyon” dedim. Köpek yüzüme baktı, sonra usul adımlarla uzaklaştı.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home