Friday, May 18, 2007

onyedimayıs


Dün aksam futbol açısından son derece doyurucu bir maç izledim. Uefa kupası finalinde iki ispanyol ekibi karşılaştı. Endülüs'ün Sevilla'sı ile Katalan'ın Espanyol'u kupayı kaldırmak için oynadılar. İki takım da günümüz futbolunun gereklerini yerine getirdiler. Pozitif futbollariyla “iste abijim benim sevdiğim oyun, futbol bu” dedirttiler. Penaltılarla kazanan taraf geçen sene de bu kupayi kazanan Sevilla oldu.

Oldu da beni de bir hüzünlendirdi. Bundan tam yedi yıl once ikibin yılının mayısının onyedisinde kopenhag’da biricik takımım galatasaray the canım benim’in arsenal the gunners’la olan dişe diş, kora kora, kiran kirana mücadelesini hatırladım. Arif the erdem’in ilk yarının sonlarında kaleci seamanla karsi karsıyayken sol ayağıyla attığı şutun direğin dibinden dışarı çıkmasını hatırladim. Heyecanımı, kalbimin küt küt atışını tekrar duydum. Sonra ikinci yarının başında hakan şükür the kral’ın şutunun direge vurmasının ardından yere düştüğümü gördüm. Hemen sonrasında keown'un kale sahasının hemen içinden topu üstten dışarı çıkardığında kalbimin nasıl durdugunu... Uzatmalara kalan macta hakemin hagi the on’a kırmızı kart çıkarttığındaki sinirimi... bülent korkmaz the büyük kaptan'ın çıkan kolunu sardırıp maça devam etmesini... Sonrasında thierry henry’nin iki metreden yaptığı kafa vuruşuna taffarelin yılın kuratarışını yapmasını... bunu gören sevgili hayri the ayıcık’ın “abijim allah yazmış, kupa galatasaray’ın” demesini... benim artik heyecandan yutkunamadan ‘inşallah’ dememi... uzatmaların son beş dakikasında, üstelik on kişi olmasına rağmen fatih terim the imparator’un takımına ‘ileri çıkın, bastırın’ demesini... maçın penaltılara kalmasını... ilk penaltıyı ergün the buz adam’in sakince ağlara göndermesini... son penaltıya popescu giderken spiker gibi “hadi olum, haydi ooluumm” dememi... Popescunun topu sağ köşeye yerden zımba gibi yapıştırmasını... Birden sinirlerimin boşalmasini... Ağlamami... Odtü stadyumunu...

Dün gibi hatırladım.

Bugün onyedi mayıs. Büyük günün yıldönümü. Unutmadım, unutturmadım..