Monday, January 12, 2009

iskenderun

İskenderun’dan kısmen ayrıldığımda sene doksanbeşti, küçücük çocuktum, dünyada koordinatlarını henüz belirlememiş, toplumun ve hayatın üzerine giydirdiği dar elbiseyi henüz çözememiş, eşya ile olan ilişkileri yok denecek kadar sınırlı, insanlardan gelecekten aşklardan umutlu yeniyetme bir delikanlıydım.

O tarihten sonra İskenderun’da sadece ve bazi tatil dönemlerinde bulunma fırsatım oldu. Kısa süren bu tatiller benim için harika vakitlerdi. Diğer şehirlerde hayatımın akışının önüne geçemiyor, olayları kavramadan vakit geçiriyor, karar alma süreçlerim detaylanmadan kendiliğinden oluşuyordu. Ancak İskenderun’a geldiğimde işler değişirdi. Burada kaldığım bir -bilemediniz iki- hafta boyunca akışa müdahale ederim, olaylarin analizini yapar, bir muhasebeden geçiririm, kendimce bazi kararlar alır ve ondan sonra da bunları yaşama geçirmeye çalışırım. Bu sebeple İskenderun benim için bir hayat düzenleyicisidir.